İzmir'in köyleri-BARBAROS KÖYÜ

                                                 

Barbaros Köyü, İzmir'in Urla ilçesine bağlı olan ve ağırlıklı olarak Türkmen Yörüklerin yaşadığı bir mahalledir. İlk bakışta sıradan bir “Batı Anadolu Yerli Köyü”dür Barbaros. Ege'nin insanları misafirperver, dışa açık, modern, aydın görüşlü olması, Barbaros’a ilk defa gelen birinin bile yüzünde hemen  gülümsemesine neden olur. İnsan kendini rahat ve özgür hisseder burada. Köyün  sokaklarına doğru yürümeye başladığınızda her evin önünde sokaklarında,köşe başlarında yerleştirilmiş korkuluklar dikkatinizi çeker. Yöre halkının "OYUK" adını verdiği korkuluklar köye ayrı bir özellik kazandırmış. Köy atmosferini yaşamak istiyorsanız köyün girişindeki köy kahvesine uğrayıp, buradakilerle sohbet edebilirsiniz.



Köyün girişinde, bizi korkuluklar karşılıyor. Köyde her yıl düzenlenen Barbaros Oyuk Festivali oldukça popüler olup, köy bu dönemde çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Köyde korkuluğa oyuk dendiği için festivalin adı da “Oyuk Festivali” olmuş. Oyuk Festivali’nin amacı bu tarihi ve şirin köyün değerlerinin yaşatılmasıdır. Tarımın büyük geçim kaynağı olduğu köyde ise, eskiden beri süre gelen bir gelenek olan tarlaları korumak için konulan korkuluklar, bugün köyün de, festivalin de simgesi haline gelmiş.
Köyün girişindeki Emek Kültür ve Sanat Evi, eskiden okulmuş, şimdi ise bir kültür evine dönüştürülmüş. Kütüphanesiyle, sanat atölyesi ile, gençlere ve çocuklara kendilerini geliştirme ve tecrübe kazanma fırsatını sunuyor. Bu konuda “İlk dördün Kültür ve Sanat Vakfı”nın ve korunmaya muhtaç çocuklar için kurulmuş olan “Koruncuk Vakfı”nın çalışmaları çok önemli.


Konuştuğumuz herkes köyde çok fazla okumuş insan olduğundan bahsetti. Okumuş deyince öyle okuma yazma biliyor diye düşünmeyin. Üniversite mezunu ve yüksek lisans yapmış, profesör olmuş, iyi makamlara gelmiş, çok sayıda kişiden bahsettiler. Hiçbiri köylerinden kopmamış, ilk tatil fırsatında gelip köylerini ziyaret ediyorlarmış. Bu kadar okumayı seven köyün, bir de kütüphanesi var. 

Oyuk Festivali

Köye canlılık kazandırmak amacı ile bugün Çınaraltı Kafe’nin sahipleri olan çift festival düzenlemiş. (Buraya İstanbul’dan gelmişler.)
Köyde Demet Hanım'ın evinin bahçesinde bir korkuluk varmış ve herkesin çok ilgisini çekiyormuş. Demet hanım ve eşi korkuluk temalı bir festival düzenlemeye karar vermişler. 2016 yılında ilki düzenlenen ve üç gün süren festival bir hayli ilgi çekmiş. Her sene yaz aylarında bu festival devam ediyormuş. Bunların hepsi, köylüler tarafından yapılmış, simgesel olarak insanları üretime çağırıyorlarmış. Her yıl 18-20 Ağustos tarihlerinde tertiplenen "Oyuk Festivali" sonunda oyukların en güzelini seçmek için bir yarışma düzenleniyor. Ayrıca en güzel yöresel yemek, en güzel avlu gibi başka yarışma konuları da varmış. Zaman içinde gelişen festivalin köyün tanıtımında, ekonomisinde önemli bir rolü var. Böylesi güzel girişimler insanı umutlandırıyor. 
Köyün iç taraflarına doğru girdiğimde, daha önce hiçbir yerde görmediğim bir uygulamaya tanık oluyorum. Çat Kapı Evleri. Kapısında çat kapı evi levhasını gördüğünüzde evin kapısını çalıp, küçük bir ücret karşılığında ailenin sofrasına konuk olabiliyor ve evin bir odasında konaklaya biliyorsunuz. İlginç bir uygulama. Ne dersiniz, görmeye değmez mi?

Çatkapı  Evleri


Barbaros Köyü’ne Nasıl Gidilir? 

Barbaros Köyü İzmir’e 55 km, Urla’ya yaklaşık 22 km mesafede, Urla’dan Alaçatı tarafına giderken eski yol üstünde yer alan şirin bir mahalle. Eskiden köy statüsündeyken bugün mahalle olmuş. Buraya gelirken İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü bitiminden içeri giriyorsunuz. 2 km daha gidince köye ulaşıyorsunuz. Zaten yolda göreceğiniz korkuluklar size yolu gösteriyor.
Buraya geldiğinizde her hangi bir evin kapısını çalıp, çay veya kahve içebiliyorsunuz. Misafirperver bir köyde olmanın huzurunu yaşayacaksınız. Gelmişken, köye özgü organik ürünlerden ve hediyelik eşyalardan kendinize ve sevdiklerinize satın alabilirsiniz. Bu köyü ziyaret edin, bu ziyaretten pişman olmayacağınıza eminim.