İzmir'in köyleri-ESKİ DOĞANBEY KÖYÜ








Ülkemizin her köşesi özellikle de Ege bölgesi tarihi, doğası ve mimarisiyle ilgi çeken birbirinden güzel köylere sahiptir. Modernleştikçe yorucu hale gelen günümüz dünyasında kentten köye kaçış pandeminin de etkisiyle hızlandı. Doğada huzur bulmak isteyenlerin gözdesi olan köylerden birisi de Aydın ilimizin Söke ilçesine bağlı Doğanbey Köyü, gezilip görülmeye değer bir yer. Köy taş evleri, sokakları ve doğal güzellikleri ile insanı kendine hayran bırakıyor.
Eski Rum köyü Doğanbey 1924 mübadelesi sonrası Yunanistan'a giden Rum'ların yerine Türk mübadillerin gelmesi ile devam etmiş. Taşlık ve dağlık olduğu için zamanla Köy'ün ova'ya inmesine izin verilmiş,yeni Doğanbey ova'da devam etmiş,ekilip biçilmiş. Eski Doğanbey Rum evlerini satın alıp restore eden enteller,sanatçılar,başını dinlemek istiyen zenginler,emekliler köye gelmiş. Yüzlerce ev restore edilince çok güzel bir köy olmuş. 
Eski ve yeni olmak üzere iki tane Doğanbey Köyü var. Bizi etkileyen Eski Doğanbey Köyü oldu. Köyün girişinde asfalt yol bitip, taş döşeli sokaklar başladığı için arabamızı girişte park ettik. Güzel manzaraya sahip Mola Cafe'de kahvemizi yudumlarken köy hakkında bilgi edindik.




Doğanbey köyünün evleri, taş yapıları, cumbaları hatta kapı tokmakları bile en ince detayına kadar ilgi çekiyor. Bu evler, tarihi değeri ya da restorasyon ve korunma masrafları nedeniyle epey yüksek fiyatlara sahip. Köy oldukça sakindi. Herhangi bir gürültü ve kargaşa yoktu. Sokakta yürürken ayak sesinizin dışında ses duymanız mümkün değil. Sessizliğin içinde kaybolmak istiyorsanız, Eski Doğanbey Köyü tam size göre.


Sanki zamanın durduğu bu köy, sessizliği, sakinliği, sadeliği, basitliği yaşamak, ruhlarını dinlendirmek ve yenilemek için bir inziva köşesi. Doğada, buranın sakinlerine yardımcı oluyor. Yemyeşil vadi ve ufukta Büyük Menderes’ın döküldüğü delta ve deniz manzarası, tepelerden gelen içilebilir kaynak suyu, doğal kanalizasyon görevi gören falez zemini, bir nefeste içinize dolan ve sizi hemen sakinleştiren sürekli esen rüzgarı, ana yerleşimlere uzak olduğu için gürültü kirliliğinden arınmış sessizliği var ki....



Tüm Rum evleri SİT kurulu koruması altında ve ancak aslına sadık kalmak koşulu ile restore edilebiliyor. Amaç tarihi dokuyu korumak. Sırtını dağa yaslamış vadi ve deniz manzaralı püfür püfür esen taş evlerin her birinin mimarisi harikaKöy geçmişte mübadele sonucu yerleşen köylüler tarafından terk edildiğinde, evleri satın alan kişiler aslına uygun restore etmişler. Rumca odalar anlamına gelen "Domatia" ismiyle kurulan köy, zaman içinde "Doğanbey" ismini almış.



Dilek Yarımadası’nın güney ucunda yer alan ve Milli Park sınırlarındaki tek yerleşim olma özelliğine sahip olan köy, bugün Rum ve Türk mimarisinin eşsiz örneklerinin sergilendiği bir Açıkhava müzesi gibi. Rengarenk çiçekler, bitkiler ve yemyeşil ağaçların doğal dekorasyonu ile süslü dar sokaklarında yürürken, eski zamanlara dair tüm ayrıntılar birer birer karşınıza çıkıyor. 
Eski Doğanbey Köyü, içerisinde orijinal tarihi yapılar ile Şapel ve Kilise bulunmaktadır. Ziyaretçi Tanıtım Merkezi de bu tarihi yapılardan bir tanesidir. Bina içersinde;Eski yıllarda Rumların okul binası olarak kullandıkları bu yer günümüzde ise Ziyaretçi Tanıtım Merkezi olarak konuklarını ağırlıyor. 2001 yılında restore edilen binada; müze odası, sergi salonu, kütüphane, bilgisayar odası ve kafeterya bulunuyor. Merkez, deneyimli ekibinin rehberliğinde düzenlediği turlarla çevreyi keşfetme imkanı da sunuyor.




Emel Aksoy; Kendisi Osmanlı döneminde Padişah sadrazamından Şakir Paşa'nın torunu olup "Osmanlı kıyafetleri müze Evi'nin sahibi. Müze’ye giriş 20 TL. Topladıkları bu parayla hem köydeki kedi ve köpeklere bakıyorlar, hemde müzenin giderlerini karşılıyorlar. 150 ye yakın kaftan ve başlıklar Müzede sergileniyor.




Eski Doğanbey’den deniz kenarına inip 6 km daha ilerlerseniz Karina Balık Restoranına ulaşacaksınız. Restorana ulaşmak için okları takip etmeniz yeterli. Restoranın olduğu yere Karina deniliyor. Burası Dilek Yarımdası’nın gidebileceğiniz en uç noktası. Bundan sonrası, Yunan adası Sisam’a çok yakın olduğu için jandarmanın koruması altında.
Rumlar bölgeden topladıkları üzüm, tütün, hububat, bal ve zeytinyağı gibi ürünleri bu liman aracılığıyla başka adalara gönderirlermiş. Günümüzde artık ticaret gemileri yerini balıkçı teknelerine bırakmış. Bu limanda dilerseniz balık tutarak hoş vakit geçirebilirsiniz.
Doğanbey insana huzur veren bir köy. Bence gittiğinizde kısa süre kalmak yetmeyecek, pansiyon gibi kiralanan taş evlerde konaklamak isteyeceksiniz.

Köydeki en ünlü ev “Papazın Evi” adıyla biliniyor. Köye has endemik bir çiçek de var, adı mor fincan çiçeği. Dilek Yarımadası Milli Parkı sahili sadece 5 km ötenizde ve seyir terasları, mesire yerleri, plajları ile ziyaretçilerini bekliyor. Köyde bir Osmanlı Kıyafetleri Müzesi de var, ilgi alanınız ise burayı da ziyaret edebilirsiniz. Her birinin ayrı öyküsü olan tarihi evleri de tek tek keşfetmek ayrı bir keyif.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder