Tobiassa |
Nice'de konaklarken bir sabah St.Paul'a giden 400 no.lu otobüse bindik. Yaklaşık 45 dakika sonra Village durağında indik. Otobüs bileti fiyatı 1,5 Euro idi. Eskiden bir sınır kalesi olan köy, Nice'e gelip gezilecek en ünlü turistik yerlerden biri. Köy ciddi bir restorasyon geçirmiş olup, sokakları ve yapıları korunmuş. St.Paul de Vence 1900 'lerin başında ünlü sanatçıların akınına uğramış. Sanatla bağını hiç koparmamış.
Picasso, Braque,Cezanne ve Miro gibi sanatçılara ilham kaynağı olmuş bu kasaba, modern sanat merkezi Maeght Vakfı ile adını duyurmuştur. Maeght Vakfı Avrupa'nın en büyük 20.yüzyıl sanat kolleksiyonlarından birine sahip.
Köyü çevreleyen surların etrafında bir yürüyüş yolu bulunuyor. Köyün sokakları da dar ve taşlık. Rue Grande ana cadde. Bu cadde üzerindeki sanatçıların atölyeleri en az yapılar kadar seyredilmeye değer, son derece özgün sanat eserlerini sergiliyorlar.
Petank(Petanque) |
Girişte bir meydan ve emekli insanların, bizim çocukken oynadığımız bilye oyununa benzer bir oyun olan petank oynadığını gördük. Geleneksel bir oyun olan petank'ın bilyeleri ağır metalden yapılmış ve büyük idi.
12 yüzyılda kurulmuş bulunan Saint Paul Kilisesi kasabanın önemli dini hazinelerinden biridir.
Fountain of The Peyra |
San Paul de Vence, Cote de Azur olarak adlandırılan bölgede beni en çok etkileyen yer oldu. Öylesine güzel korunmuş, öylesine huzurlu bir yer ki, bu tarihi kasabaya geldiğimiz anda kendimizi başka bir zamanda dolaşıyormuş gibi hissettik.Kasabayı dolaşmaya De Gaulle Meydanı'ndan başlayın. Meydanın en ünlü mekânı Colombe d'Or yani Altın Kaz Hanı. Daha sonra, ana cadde Rue Grande'ı takip ederek yola devam ederseniz şık sanat galerileri ve butiklerin arasında bulacaksınız kendinizi. Yolun ortasındaki kurnalı Büyük Çeşme 1850'de yapılmış. Kaybolma korkusunu bir yana bırakıp huzur içinde dolambaçlı sokaklara dalarak, sarmaşıklı taş duvarları geçip araya gizlenmiş heykelleri, çeşmeleri keşfedebilirsiniz. Daracık sokaklardan sonra muhteşem bir teras çıkacak karşınıza. Buradan Nice'e doğru uzanan yeşilliğin seyrine doyum olmaz.
Bu ortaçağ kasabası; daracık sokakları,arnavut kaldırımları,sanat galerileri,hediyelik eşya dükkanları ile özgün bir yer olarak hafızamda yer aldı. Chagall'ın burada yaşamış olduğu ve mezarının da burada yer aldığı bu ortaçağ kasabası, şimdilerde turistik bir yer olarak hizmet veren sanat ve sanatçı köyü.
Burada zamanında Picasso, Colet, Cocteau gibi sanatçıların konakladığı ünlü han Colombre d’Or bulunuyor. La Grande Fontaine kasabanın hareketi eksik olmayan meydanı. Taş evleri ve süslü çeşmesi olan meydanda her hafta kurulan pazara da denk gelebilirsiniz. Folon Şapeli, çehresini süsleyen mozaikleri, cam pencereleri ve eserleriyle görülmeye değer. Bunun dışında Collegiate Kilisesi ve Dauphin Şapeli'ni gezebilirsiniz.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
- St.Paul de Vence Meydanı
- Sanat Galerileri
- The Collegiate Kilisesi
- St. Mathieu Şapeli
- Maeght Müzesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder