YOSEMİTE NATİONAL PARK






Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaletine bağlı 1984 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınan 3081 kilometrekare yüzölçümüne sahip olan bu parkı, Mayıs 2015 tarihinde  ziyaret ettik.  
Yosemite, dev granit oluşumları, ormanları ve şelaleleri ile nefes kesici bir doğaya sahip, yılda 4 milyon kişinin ziyaret ettiği Amerika’nın en meşhur Ulusal Parklarından biri. 
Yosemite Ulusal Parkı Los Angeles’a beş buçuk saat, San Francisco’ya 4 saat uzaklıkta olup Kaliforniya’daki Sierra Nevada sıradağlarında yer alıyor.
Parkta, 13 kamp yeri ve oteller bulunuyor. Konaklama alanları içerisinde ulaşım ise ring seferleri yapan gezi otobüsleri ile sağlanıyor. Parkın içerisinde telefonlar çekmiyor.






Parkın en ünlü ve en güzel bölümü, Half Dome, El Capitan ve Yosemite Şelalesi gibi ünlü turistik yerlere ev sahipliği yapan Yosemite Vadisidir. Vadi dışında, iki ana yol,parkın diğer bölgelerine mevsimsel erişim sağlar. Glacier Road, Yosemite Vadisi'nin muhteşem manzaralarını gözlemlemenizi sağlar. Tioga Yolu, parkı doğu-batı yönünde geçer ve genellikle daha az meşgul olan yürüyüş parkurları bulabileceğiniz dağ manzarasını izler. İrtifa nedeniyle, Tioga Yolu ilkbaharda, Glacier Yolu'ndan daha sonra açılır. 

Parkın sekoya ağaçları ile meşhur bölgesinde yaklaşık 500 adet yetişkin sekoya ağacı bulunuyormuş. Sekoya ağacının en önemli özelliği: muhtemelen dünya üzerindeki en büyük ve  yaşları 3000 yılı geçebilen canlılar olmalarıymış.


 
Parkın ünlü yerleri Yosemite Vadisi'nde yoğunlaşmış olsa da, yürüyüş, bisiklet ve tırmanıştan müze ve galerilere kadar parkın her yerinde yapılacak şeyler var. 8 kilometrelik Yosemite Vadisi sadece parkın yüzde 3’ünü temsil ediyor. Barındırdığı yaban hayatı ve granit kaya oluşumlarıyla ünlü. Parkın içinde görülmesi gereken en önemli ve güzel yer, kesinlikle Yosemite Valley. Zaten birçok popüler nokta da bu vadi içerisinde yer alıyor. Tunnel View, El Capitan, Glacier Point, Yosemite Village, Upper ve Lower Yosemite Falls, Half Dome ve Bridalveil Fall burada görebileceğiniz yerlerden bazıları. Bunların bir kısmı için ana yoldan ayrılıp bir süre patikalardan yürümek gerekiyor. Biz ilk gün bu vadi içindeki yerleri gezdik.


Yosemite Valley Chapel


Parkın gezilecek yerleri:
  • El Capitan
  • Half Dome
  • Yosemite Falls
  • Bridalveil Falls
  • Camp 4
  • Yosemite Village
  • Merced River
  • Sekoya Ağaçları
  • Tunnel View
  • Glacier Point




Yosemite Ulusal Parkı’nın beş farklı giriş kapısı var.  Bu doğa harikası bölgenin ulusal park ilan edilmiş alanı yaklaşık olarak 3030 km2. Park bu kadar büyük olunca gezinizi iyi planlamanız ve hangi kapıdan giriş yapacağınıza karar vermeniz gerekiyor.
Yosemite Ulusal Parkı’na Hetch Hetchy Girişi’ndan girebilir ve yol üzerinde Mark Twain’in kabinini ziyaret edebilirsiniz. Big Oak Flat Girişi sizi Groveland ismindeki küçük ve şirin bir kasabadan geçirerek parkın giriş kapısına ulaştıracaktır. Arch Rock Girişi sizi 140 Otobanı’ndan parka götürürken ark şeklindeki kaya oluşumunun altından araba ile geçirecektir. Parkın Güney Girişi Los Angeles veya San Diego şehirlerinden parkı ziyaret edenler için en yakın kapı olacaktır. Parkın son girişi ise Tioga Pass Girişi. Las Vegas’tan parka en hızlı şekilde getirecek olan bu giriş fazla kar yağışı sebebi ile sadece Mayıs ve Ekim ayları arası açıktır.






Parkta Yosemite ve El Capitan’ı aslında çoğunuz Apple’in işletim sistemlerinden (OS X Yosemite ve OS X El Capitan) duydunuz, hatta bilgisayarınızın duvar kağıdı olarak bu parkın ve kaya oluşumlarının görsellerini bile kullanmış olabilirsiniz.




Bu parka gelirken kesinlikle hava durumunun dikkate alınması lazım.  Tamamen doğa ile baş başa olacağınız bu parka bahar ya da yaz aylarında gitmenizi tavsiye ederim. Parka 20 dolarlık ücret ödeyerek, 7 günlük giriş hakkı kazanılıyor. Size tavsiyem, kapıda bilet için ödeme yaptığınız sırada verilen haritayı iyice incelemeniz. Zira parkın içindeki tabelalar çok yönlendirici ve yeterli değil. Hatta parkın içinde görmek istediğiniz noktaları  belirleyip haritada işaretlemek çok daha faydalı olabilir. Gitmek isteyeceğiniz noktalar arasında 1-2 saat gibi ciddi mesafeler olabilir. Biz parkta 2 gün geçirdik. Çünkü ilk gün havanın sisli olması bizim en büyük sıkıntımız oldu.
Amerikalı fotoğrafçı Ansel Adams, ilk defa 14 yaşında Yosemite’ye gitmiş. Bu doğa harikasının değişen renklerini, güneşin, dev kayalardan akan şelaleler üzerinde doğarken ve batarken yansıttığı manzarayı fotoğraflayarak bölgeyi dünyaya tanıttı. Doğanın aynı noktalardan mevsim değişimini ve renklerini yakalayabilmek için ölünceye kadar her yıl Yosemite’ye gitmiş.



Sonuç olarak; bu seyahat ömür boyu unutamayacağım bir tecrübe oldu. Dileğim doğa meraklılarının bir gün gelip bu güzelliklere şahit olabilmeleri.

 

Parkı ziyarete gelen yerli halkın;  ailecek çocukları ile gelmiş olmaları ve çocukların sorun çıkartmadan uzun yürüyüşler yapmaları benim etkilendiğim, takdir ettiğim davranışlardı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder